Usta yazar Rasim Özdenören Eyüpsultan’da dualarla anılacak
Türk edebiyatının üstadlarından ve İslami kimliğiyle tanınan Rasim Özdenören, vefatının 1. yılında dualarla anılacak.
GEÇEN YIL KALDIRILDIĞI HASTANEDE HAYATINI KAYBETTİ
Usta isim Özdenören, Kovid-19 geçirdikten sonra KOAH hastalığına yakalanarak kaldırıldığı hastanede 23 Temmuz 2022’de hayatını kaybetti.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN EĞLENCEYE KATILDI
Türk edebiyatının çınarlarından Rasim Özdenören, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla Eyüp Sultan Camii’nde düzenlenen cenaze töreniyle son yolculuğuna uğurlandı.
MEZARDA ANILDILAR
7 Nice Men’in son temsilcisi Özdenören’i vefatının 1. yıl dönümü nedeniyle saat 15.30’da Eyüpsultan’daki Mihrişah Valide Sultan Mezarlığı’nda anma programı düzenlenecek.
RASİM ÖZDENÖREN KİMDİR?
Rasim Özdenören, 20 Mayıs 1940’ta Kahramanmaraş’ta doğdu. Şair Alaaddin Özdenören ile ikiz kardeştir. Küçük yaşlardan itibaren okumaya ve yazmaya çok meraklıydı.
Çocukluğu boyunca farklı şehirlerde yaşadı. Rasim Özdenören ilk ve orta öğrenimini bir dönem Kahramanmaraş’ta, bir dönem Malatya’da ve bir dönem Tunceli’de sürdürdü. Lise mezuniyetinin ardından İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü’nü başarıyla tamamladı. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne başladı. 1967 yılında buradan mezun oldu.
Meslek hayatına katkı sağlamak ve yüksek lisans derecesi almak amacıyla 1970 yılında Amerika’ya gitti. Burada yaklaşık 2 yıl kaldı. Rasim Özdenören, tekrar Türkiye’ye döndükten sonra 1971 yılında Devlet Planlama Teşkilatı’nda uzman olarak göreve başladı.
1975 yılında Kültür Bakanlığı’nda Bakanlar Müşaviri olan Rasim Özdenören, aynı kurumda 3 yıl müfettiş olarak göreve devam etti. Daha sonra yazar olmak için işinden istifa etti.
1980 yılında Kültür Bakanlığı’ndaki görevine geri dönen Rasim Özdenören, 1981 yılında Yayın Temsil Daire Başkanı oldu. Alanında sürekli ilerleme kaydeden Özdenören, 1984 yılında Genel Sekreter Yardımcılığı, 1988 yılında Genel Sekreterlik görevlerinde bulundu.
2004 yılında emekli oldu.
RASİM ÖZDENÖREN SANAT HAYATI
Yeteneği küçük yaşlarda ortaya çıkan Rasim Özdenören, ilk öyküsünü lise yıllarında bir arkadaşının yönlendirmesi sonucu yazdı. Ondan sonra yazmayı hiç bırakmadı. İlk öyküsünü 16 yaşında yayımlattı. Varlık Dergisi için yazdığı ‘Akarsu’ öyküsü, sanat yaşamına profesyonel olarak ilk adımı oldu. Bu adımdan sonra sanat adına Rasim Özdenören’e birçok kapı açıldı.
Daha sonra Yeni İstiklal Gazetesi’nde haftalık yazılar yazmaya başladı. Aynı dönemde Diriliş Dergisi’nde de yazılar yazıyordu. 1967 yılında bu yazılarını bir araya getirerek ilk kitabı ‘Hastalar ve Işıklar’ı yayımladı.
Yazarlığında konusundan büyük ölçüde etkilenen usta sanatçı Sezai Karakoç, Rasim Özdenören’in yayınladığı ilk kitaplara da destek verdi. Özdenören daha sonra 40’a yakın kitap yayınladı.
1969’da Akif İnan, Erdem Beyazıt ve Nuri Pakdil’le birlikte ‘Edebiyat’ Dergisi’ni çıkardı. Yıllarca burada yazmaya devam etti. 1976 yılında Akif İnan, Cahit Zarifoğlu, Alaaddin Özdenören, Cahit Zarifoğlu, Erdem Beyazıt ve Ergin Gürdoğan ile birlikte ‘Mavera’ dergisini kurdu. Bu dergide birçok başarılı eseri okuyucunun beğenisine sunmuştur.
1978 yılında görevinden ayrılan Rasim Özdenören, ‘Yeni Devir’ gazetesinde günlük yazılar yazmaya başladı. Yazılarını bu gazetede A. Gaffar Taşkın takma adıyla yayımladı. Rasim Özdenören de edebiyat hayatında Celil Kahvecioğlu ve Mahmut Çukuroba mahlaslarını kullanmıştır.
Usta sanatçının bazı öykü ve yazıları yabancı dillere çevrildi.
RASİM ÖZDENÖREN’İN EDEBİ ŞAHSİYETİ
Özdenören, eserlerinde daha çok yabancılaşma, ölüm ve ahiret, tasavvuf, isyan ve çocukları işler. Yazmaya başladığı dönemin eserlerinde batılılaşmanın etkisi devam ederken, Rasim Özdenören kendi kültürünü benimseyerek yazmıştır.
Edebiyatı amacı sadece kendisi olan bir çalışma alanı olarak görmeyen Rasim Özdenören, her medeniyete özgü paha biçilmez yargıların oluşumunun ve yayılmasının edebiyat aracılığıyla gerçekleştiği görüşünü savunur.
Edebî eserlerin fikrî yapıdan bağımsız ortaya çıkamayacağını savunan Özdenören, Müslüman kimliği oluşturmak için yazılar yazdığını ve yazılarının kendi fikrî dünyasından bağımsız değerlendirilemeyeceğini belirtmektedir.
İslami duyarlılığını sanata yansıtmayı her zaman amaç edinmiş olan Rasim Özdenören, siyer kitaplarının roman olarak okuyucuya sunulmasının faydalı olacağını belirtmektedir.
