İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri: Çektiğimiz Mağduriyetler Takdir Değil, Takdir Siyasidir
KERİM UĞUR
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşanan can kayıplarını ve deprem sonrasında yaşananları AKP iktidarına protesto etti. KESK İzmir Şubeleri Platformu Transfer Sözcüsü Veysel Beyazadam, “Depremden dolayı yaşadığımız acılar ilahi bir takdir değil, siyasi bir takdirdir” dedi.
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri mensupları bugün Alsancak’ta bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı. “Deprem değil rantçılık sisteminiz öldürür” pankartı açan İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri mensupları, “Hükümet istifa”, “Gün gelecek AKP hesap verecek” sloganları attı. . Eylemciler adına konuşan KESK İzmir Şubeleri Platformu Transfer Sözcüsü Veysel Beyazadam, şunları söyledi.
“Devlet, deprem öncesi ve sonrasında yaptığı hatalarla yüzleşmek yerine, özellikle dayanışma faaliyeti yürütenlere parmak sallayarak halkın dayanışmasını engellemek için elinden geleni yaptı. Merkezlerine kayyumlar atadı ve bu konuda tereddüt göstermedi. Gazetecileri, gönüllüleri, haksız ve yetersiz yardımları eleştiren depremzedeleri tutukladılar, İktidarı eleştiren medya ve televizyon kanallarını susturmaya çalıştılar, İnsanlık tarihinde ilk kez depremi yönetemeyenlerin yargılandığı tahmin ediliyor. ihmal ve beceriksizlik yoluyla felaket, ölülerini gömüp hayatlarını yaşama telaşı içinde olan insanlara küfür edebiliyor.Bilim adamlarının yıllardır açık uyarılarına rağmen 9 imar affı ile deprem bölgesinde 300 bin yapıya kontrolsüz yapı kayıt belgesi verildi Bunun nedeni, afet yönetiminin AF üzerinden tek adam rejiminin güvenlik politikasına bağlı olmasıdır. AD tekeli. OHAL KHK’ları ile hükümet, inşaat kararlarını keyfi ve yukarıdan aşağıya alacağını ilan etti. Bu tutum, toplumun ve felakete maruz kalan insanların çıkarlarını ön planda tutan bir mantığın değil, rantçı bir mantığın bu konuda hakim olacağını göstermektedir. Depremin ilk günlerinde kazılmaya ve molozların altında çalışmaya başlayan halk, ‘Şu kadar katı, şu kadar inşaatı olan bir yapıya yöneleceğiz’ demek bir nevi oyalamaydı. hala ayaktalardı.
“DEPREM NEDENİYLE YAŞADIĞIMIZ ACILAR SİYASİDİR, REDDİ DEĞİLDİR”
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri adına iktidardakileri uyarıyoruz; Büyük bir yanılgı içindesin. Söz konusu olan milyonlarca insanın hayatı, toplumumuzun ve ülkemizin geleceğidir. Otorite ve kâr hırsınız geleceğimizi mahvediyor. Depremin 20. gününde deprem bölgesi çare olarak çadır, hastane, tuvalet, su, elektrik ve temizlik arıyorsa, sizin afet yönetiminiz başlı başına bir afet haline gelmiş demektir. Afet yönetimi demokratikleştirilmelidir. Haberleşme ve basın özgürlüğü üzerindeki kısıtlama ve tehditler kaldırılmalıdır. Yerel yönetimlerin ve tüm halkın aktif olarak katıldığı, eşitlikçi ve dayanışmacı bir toplumsal seferberliğin önü açılmalıdır. Yeni yerleşim yerlerinin oluşturulmasında ve inşasında toplum yararını ön planda tutan bilimsel ve demokratik bir karar süreci işletilmelidir. Bu süreçte bahisle ilgili tüm meslek kuruluşlarının, demokratik kitle örgütlerinin ve felaketi yaşamış kişilerin temsilcilerine ve görüşlerine yer verilmelidir. Kararlar, ilgili tüm bilimsel disiplinlerden bilim adamlarını içeren bir bilimsel konseyin kontrolü altında alınmalıdır. Sarsıntı nedeniyle yaşadığımız acılar ilahi bir takdir değil, siyasidir.”
